İnsanlar 2 Ayak Üzerinde Yürümeye Nasıl Başladı? Pelvisin Evrimi

Pelvis, vücudun karın ve uyluk bölgeleri arasında kalan bölgeye verilen isimdir. Pelvik iskelet arkada sakrum ve coccyx, önde ve iki yanda ise birbirlerine symphysis pubis ile bağlanan 2 adet kalça kemiğinden meydana gelir. Bu iskelet tarafından çevrelenen bölgenin içinde ise temel olarak üreme organları ve rektum bulunur. Aynı zamanda dişilerde pelvisin açısı yavru doğumunu kolaylaştırmak amaçlı erkeklere göre daha fazladır.

“Modern insanlarda, kafatasımızın tabanından ayak parmak uçlarımıza kadar her şey, iki ayak üzerinde yürüme (bipedalizm) sağlanabilmesi için değişmiştir.”

Tracy Kivell – Almanya’nın Leipzig kentindeki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nde çalışan bir paleoantropolog

Aslında tüm omurgalı canlılarda bir pelvis vardır. Fakat yalnızca bir tanesi onu 2 ayak üzerinde durmak için kullanır. Bu kim? Tabii ki biz insanlar. İnsan pelvisinin ve tabii ki 2 ayaklı duruşun evrimi ise yaklaşık 5 milyon yıl önceye gidiyor. Fakat bunun net evrimsel süreci uzun zamandır bir gizemden ibaretti. Geçtiğimiz günlerde ise araştırmacılar ilk kez 2 ayak üzerinde yürümeye başlayan insanların önemli yapısal değişimlerini haritalandırmayı başardılar. Şimdi gelin bu sır perdesini biraz olsun kaldıran araştırmanın detaylarına bakalım.

Modern insanlar evrimleştikçe, pelvisimiz 2 ayaklı duruşa izin verecek şekilde geniş ve kase biçimli bir şekilde gelişti. Ve baktığımızda, insan pelvisinin en yakın akrabalarımız olan goriller ve şempanzelerden çok daha farklı olduğunu da görüyoruz. Bu nedenle araştırmacılar da bu evrimsel süreçlerde ne olduğunu anlamak ve araştırmak istediklerini belirtiyorlar. 27 Ağustos 2025’te Nature’da yayımlanan bu makaleye göre de araştırmacılar, insanlar ve diğer memelilerin pelvis gelişimlerini karşılaştırdılar ve sonucunda embriyonik gelişim sırasında insanı diğer memelilerden ayrı bir yola sürükleyen, kıkırdak ve kemik gelişimi hakkında önemli evrimsel adımlar buldular.

Pelvisin Evreminde İki Önemli Kilometre Taşı

Araştırmacılar bu çalışmada gelişimin farklı aşamalarında olan insan pelvislerinden aldıkları örneklerde anatomik, histolojik ve genomik çalışmalar yaptılar. Ardından da insan pelvis gelişimini fare embriyoları ve şempanze, gibbon gibi diğer primatlar ile karşılaştırdılar. Özellikle de pelvik kemiklerden biri olan iliumun oluşumu üzerine odaklandılar ve bu çalışmada geçtiğimiz 100 ve 200 yıl arasında müzelerde toplanan primat embriyolarını kullandılar.

Araştırmacılar iliumun gelişiminde, iliumun karakteristik şeklini ve dolayısıyla da bipedalismi desteklemesini sağlayan iki ana adımı tespit etti:

  • İlk adım, ilium kıkırdağının erken gelişimi sırasında gerçekleşir. Kemik gelişiminin erken evresi; gebeliğin 7. haftasında, dikey bir kıkırdak çubuğu şeklinde başlar. Bu süreç insan dışı primatlarda da aslında benzer fakat bundan sonra olanlar, insan pelvisini diğer primatlardan ayırır: İnsanlarda ilium kıkırdağı, oluşumundan kısa bir süre sonra 90 derece döner ve bu da nihayetinde pelvisin kısa ve geniş olmasını sağlar.
  • İkinci adım ise gelişimin daha geç bir evresinde, gebeliğin 24. haftasında gerçekleşir. Bu sırada ilium kıkırdağı ‘ossifiye’ olur ve kemik hücreleri tarafından değiştirilir. Ossifikasyon arkadan başlar, dışa doğru osteoblastların fibroblastlara katılımıyla devam eder ve insandaki diğer kemiklere ve diğer primat iliumlarına göre de zaman olarak gecikir. Böylelikle insanlarda bu kemik hücrelerinin bir kısmı, diğer primatlara kıyasla çok daha geç oluşur. Bu durum da kıkırdak hücrelerinin, pelvis büyürken onun şeklini korumasına olanak tanır.

Böylece bu gelişimsel kilometre taşlarının bipedalisme mükemmel bir şekilde uyan bir pelvis gelişimine olanak sağladığı keşfedilmiş oldu. Araştırmacılar ayrıca bipedal yürüme için özellikle önemli olan kasların gelişim sırasında iliak kıkırdağa direkt bağlantılar yaptığına dair kanıtlar bulduklarını da eklediler.

Bipedalism Genleri

Araştırmacılar gelişimsel farkları tespit ederken aynı zamanda pelvis gelişiminde rol oynayan genler de tanımladılar. İliumda kıkırdak gelişimi ve kemik oluşumu için gerekli moleküler sinyallerin oluşturulmasında rol oynayan OX9ZNF521RUNX2 ve FOXP1/2 adlarında 5 gen tespit ettiler.

Bu çalışma sayesinde pelvisin evrimi hakkındaki gizemler azalmış, insanların bipedal yürümeye nasıl başladığı bu süreçte pelvisin nasıl evrimleştiği konusundaki adımlar aydınlanmış oldu. Kivell de fosilleşmiş homininlerden alınan DNA’ların, insan iskeletininin nasıl geliştiğine dair farklı genlerin nasıl etki ettiğini bulmaya yardımcı olup olamayacağı konusunda bu çalışmanın onda merak uyandırdığını söylüyor ve böylece gelecekte yapılacak araştırmalara bir ışık yakmış oluyor.

Kaynakça:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir