Literatürde “Elektrosmog” olarak yer alan elektromanyetik kirlilik; gözle görünmesi mümkün olmayan, elektronik cihazların kullanımı ile oluşan elektromanyetik alanların toplam yükü olarak tanımlanıyor.
Hava kirliliği denince akla soluduğumuz havada hissettiğimiz, boğazımızı yakan bir duman geliyor olabilir. Oysa, havamızı kirleten ve duyularımızla farkına varamadığımız bir kirletici daha var; elektromanyetik dalgalar. Elektrik akımı taşıyan yer altı ve yer üstü elektrik hatları, TV ve bilgisayarlar, elektrikli ev aletleri , radar dalgaları, radyo ve TV vericileri, telsiz haberleşme sistemleri, kablolu telefonlar, GSM baz istasyonları ve cep telefonları nedeniyle elektromanyetik kirliliğe maruz kalıyoruz.
Bundan 25 yıl öncesine kadar hayatımızda elektromanyetik kirlenmeyi etkileyen birkaç unsur varken, gelişen teknoloji ve cihazlar arasındaki elektronik haberleşmenin getirdiği kablolu veya kablosuz sinyal iletimi kirlenmenin boyutunu ciddi oranda arttırıyor.

Aslında problem; insanların da, 1-250 mikrovolt arası bir gerilimle, 500 bin kilometre uzunluğunda 5 milyar sinir hücresiyle çalışan dev bir elektriksel sistem olmasından kaynaklanmaktadır. Güneş, hava ve su gibi, manyetizma da insanların vazgeçilmez bir parçasıdır. Ancak elektromanyetik cihazların hayatımıza girmesiyle ortaya çıkan kirlilik “elektrosmog” bu sistemi etkileyip doğal elektriksel alışverişe zarar vermektedir.

Hücre zarlarındaki iyon dengesi ve mitokondriyal iletişim, bu alanlardan ciddi şekilde etkilenir. Kalsiyum iyon kanallarının aşırı uyarılması, melatonin üretiminin baskılanması, oksidatif stres artışı ve kan-beyin bariyerinde geçirgenlik bilimsel olarak kanıtlanmış etkileri arasında yer alır.
Araştırmacıların insan sağlığı üzerinde yaptıkları çalışmalara baktığımızda ise elektromanyetik radyasyonun bağışıklık, sinir, kardiyovasküler ve üreme sistemlerini olumsuz yönde etkileyebileceğini gösteriyor. Dışarıdan gelen elektromanyetik radyasyonu vücut strese dönüştürür. Oluşan stres ise çeşitli hastalıkların artmasına neden olmaktadır.
Hatta bir grup otoimmün hastalığa sahip olan kişileri elektromanyetik radyasyondan bir süre izole ederek yapılan çalışma sonucunda hastalığın büyük oranda iyileştiği görülmüştür.

Birkaç araştırmada da ortalama değerden yüksek manyetik alanın bulunduğu, elektrosmogun güçlü olduğu bölgelerde uzun süre kalan hamile kadınların zor doğum yaptıkları gözlenmiş ve yüksek manyetik alanın ve kirliliğin, anne adaylarının düşük yapma olasılıklarını üç kat artırdığı vurgulanmıştır.

⦁ ABD’deki AT&T, Verizon ve T-Mobile gibi GSM operatörleri elektromanyetik kirlenmenin varlığını kabul etmelerine rağmen elektrosmogun zararları ile ilgili sorumlu olmadıklarını beyan ettiler.

⦁ ABD hükümeti tarafından finanse edilen Ulusal Toksikoloji Programı’nın (NTP) 7 bin sıçan ve fare üzerinde yapmış oldukları deneylere göre, 3G ve 4G sistemine maruz kalan iyonize olmayan radyasyonun sıçanlarda beyin ve kalp tümörlerine neden olduğu kanıtlanmıştır.

⦁ İyonlaştırıcı olmayan radyasyona uzun süre maruz kalmanın sonucunda olumsuz etkiler saptanmıştır. NASA çalışanları ABD deniz donanmasına ait denizaltı personellerinde bu etkiyi bağlı hastalıklar tespit etmiştir. Ayrıca ABD’de bazı okullarda ise WiFi sinyallerinden dolayı çocuklarda burun akıntısı, halsizlik ve burun kanaması bildirilmiştir.


Elektrosmog ve Kanser ilişkisi incelendiğinde; çocukluk dönemi kanser vakalarında elektromanyetik radyasyonun önemli bir etkisi olduğu tespit edilmiştir. Ortalamadan yüksek manyetik alan değerlerine sahip bölgelerde yaşayan çocukların kanser olma olasılığının daha yüksek oldu­ğu sonucuna varılmıştır. Elde edilen sonuçlara istinaden Amerikan Pediatri Akademisi’nin (AAP) elektromanyetik radyasyona maruz kalma kriterlerini gözden geçirerek ailelere ve çocuklara şu tavsiyelerde bulundular:
⦁ Telefonla konuşurken telefonu kucağa götürmeden ve kulaklıkla kullanmadan eller serbest şekilde görüşülmesi
⦁ Televizyon izleme ve televizyonun açık kalma sürelerinin sınırlandırılması
⦁ Daha az telefonla mesajlaşma ve etkileşim içerisinde bulunulması
Elektromanyetik radyasyonun etkilerini azaltmak için Doktor Dietrich Klinghardt, elektrosmog etkisini en aza indirmek için kablosuz telefonların evden çıkarılmasını, modem ve sinyal yayan cihazların gece kapatılmasını, ayrıca evin içerisindeki gerekli olmayan sigortaların kapatılması gibi radikal denilebilecek tavsiyeleri bulunuyor.

Doğa ve canlılar nasıl etkileniyor?
Elektromanyetik kirlilik yapılan araştırmalara göre doğada şu sonuçlara neden oluyor:
⦁ Farklı kuş türleri üzerinde tüm frekanslarda yapılan ölçümlere göre kuşların göç, yiyecek bulma, üreme, çiftleşme, yuva yapma ve kümes gibi yaşamsal aktivitelerinde çok sayıda olumsuz etkilere rastlanmıştır.

⦁ Deniz memelileri ve yüzgeçayaklılar gibi deniz canlıları üzerinde yapılan ölçümlerin sonucunda ise farklı olumsuz etkilere rastlanılmıştır.

⦁ Elektromanyetik kirlenmenin arılar üzerindeki etkisini araştıran Dr. Sainuddin Pattazhy’ye göre, “Baz istasyonlarının artışı ve cep telefonlarının kullanımı bal arılarının türünü 10 yıl içerisinde yok edebilir.”


Ne gibi önlemler alınıyor?
Teknoloji ve sanayinin gelişimini engellemeden insan sağlığını ve doğayı koruyabilmek için ülkeler elektromanyetik radyasyon ile ilgili olarak şu önlemleri alıyorlar:
⦁ Avrupa Çevre Tıbbı Akademisi adlı doktorlar birliği elektromanyetik radyasyon etkileri ve tedavileri için çalışmalar yapmaktadır.
⦁ ICMR (Hindistan Tıbbi Araştırma Konseyi), Yeni Delhi’de Avrupa Çevre Tıbbı Akademisi’nin bu alandaki protokolünü takip etmenin gerekliliğini vurgulamışlardır.
⦁ Amerikan Engellilik Yasası, Elektriksel Aşırı Duyarlılığı bir hastalık olarak kabul etmiştir.
⦁ Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1996 yılında elektromanyetik alanlardan kaynaklanabilecek olumsuz sağlık sorunlarının izlenmesi ve uluslararası standartların belirlenmesi için Uluslararası Elektromanyetik Alanlar Projesi’ni kurdu.
⦁ Türkiye’nin bu konuya olan hassasiyeti uluslararası standartları baz alarak 20 yıldan uzunca bir süredir çıkarılan kanun ve genelgelerle ciddi uygulamalar ve denetimlerle devam etmektedir.
⦁ AB yönetimi üye ülkelere bağlayıcı olmamakla birlikte tavsiye kararları sunmuştur. AB ülkeleri elektromanyetik kirlenmenin zararlarını azaltıcı tedbirler almaktadırlar.

Ne yapmalıyız?
Elektromanyetik radyasyonun oluşturduğu problemler hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Ne kadar mücadele edersek edelim, teknolojik gelişmeler insan hayatını kolaylaştırmak için yeni cihazları insanların hayatına sunuyor. Bu cihazlar diğer cihazlarla ve uydularla iletişim halindeyken biz de bu cihazlarla yakın mesafelerde çalışıyoruz ve yaşıyoruz.
Elektromanyetik radyasyona maruz kalmamak için elektrikli cihazların çalışmadıkları sürede mutlaka kapalı tutulması gerekiyor.
Evlerimizde oda tasarımına, odadaki ortamın, eşyaların yerleştirilme biçimlerine dikkat etmek şart. Örneğin prizlerin bulunduğu yerlere çocuk yatağını yaklaştırmamak, başucu yapmamak gibi.
Mikrodalga çalışıyorsa fırının önünde belli bir mesafede durmak, çalışma anında önünde beklememek gerekiyor.
Elimizdeki en iyi seçenek zaman zaman kendimizi elektromanyetik alanlardan izole ederek elektromanyetik radyasyonun etkilerini azaltabilir ve daha sağlıklı kalabiliriz.

KAYNAKÇA

Elektromanyetik kirlilik nedir? – RX4 Mimarlık

https://huseyinnazlikul.com/icerik/nedir-bu-elektrosmog-759

ELEKTROSMOG | Abdullah Işık Kişisel Blog Sayfası

One thought on “GÖRÜNMEYEN TEHDİT: ELEKTROSMOG NEDİR?”

Sude Arslan için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir